İngilizce Fiillerden Sonra -ing Kullanımı: Love, Like, Don't Mind

İngilizce'de fiillerin kendi başlarına yetmediği, onlardan sonra gelen başka bir fiilin biçimini etkilediği özel durumlar vardır. Bu durumlar, anlatmak istediğimiz anlama derinlik katar ve dilin akıcılığını sağlar. Bugünkü konumuz, "İngilizce Fiillerden Sonra -ing Kullanımı: Love, Like, Don't Mind" gibi sıkça kullanılan fiillerden sonra neden fiilin sonuna -ing takısı geldiğidir. Bu yapı, İngilizcede "Gerund" olarak bilinen, fiilden türemiş ama isim gibi davranan bir yapıdır. Hazırsanız, bu önemli kullanımı tüm yönleriyle inceleyelim!

İngilizce Fiillerden Sonra -ing Kullanımı: Love - A Comprehensive Guide

Gerund (-ing Form) Nedir ve Neden Bu Fiillerle Kullanılır?

İngilizcede bir fiilin sonuna -ing takısı geldiğinde, bu yapı genellikle iki farklı rol üstlenir:

Continuous Tense'lerde Fiil Görevi: (Am/is/are/was/were + V-ing gibi, örn: I am reading.)
Gerund Görevi: Fiilden türemesine rağmen cümlede isim gibi kullanılır. Bir eylemi, bir aktiviteyi isimleştirir. (Örn: Reading is my hobby. - Okumak benim hobimdir.)

"Love", "like", "don't mind" gibi fiillerden sonra gelen -ing takılı fiiller işte bu ikinci role, yani Gerund görevine sahiptir. Bu fiiller, genellikle bir aktiviteyi, bir deneyimi veya bir durumu genel olarak sevmekten, hoşlanmaktan veya önemsememekten bahsederken Gerund yapısını kullanmayı tercih ederler. Yani aslında "watching TV" derken televizyon izleme eylemini bir isim gibi kullanmış oluruz.

Temel Yapı: Özne (Subject) + Fiil (love / like / don't mind vb.) + Fiil + -ing

Örnekler:

I like swimming. (Yüzmekten hoşlanırım.) -> Burada yüzme eylemi bir aktivite olarak belirtiliyor.
She loves reading. (Okumayı sever.) -> Okuma eylemi bir sevgi nesnesi gibi kullanılıyor.
They don't mind waiting. (Beklemeyi umursamazlar / Bekleseler de sorun değil.) -> Bekleme durumu bir önemsememe nesnesi.

Love, Like, Don't Mind + -ing Kullanım Alanları

Bu yapıların kendine özgü ve yaygın kullanım alanları vardır:

Genel Beğeni ve Hoşlanmalar (Like, Love): Bir aktiviteyi genel olarak yapmaktan keyif aldığınızı, hoşlandığınızı veya sevdiğinizi belirtmek için like veya love fiillerinden sonra -ing formunu kullanırız. Bu, bir kereye mahsus değil, genellikle tekrarlanan veya genel bir durumu ifade eder.
- He likes playing video games. (Video oyunları oynamaktan hoşlanır.)
- We love spending time together. (Birlikte vakit geçirmeyi severiz.)
- Do you like travelling? (Seyahat etmeyi sever misin / Hoşlanır mısın?)
Önemsememe / Sorun Etmeme (Don't Mind):Don't mind fiili, bir şeyin sizin için sorun olmadığını, rahatsızlık vermediğini belirtir. Bu fiil, kendisinden sonra mutlaka-ing formunu alır. Mind fiili olumsuz veya soru cümlelerinde daha yaygındır.
- I don't mind helping you. (Sana yardım etmekte sorun görmem / Yardım edebilirim.)
- She doesn't mind working late occasionally. (Ara sıra geç saatlere kadar çalışmayı sorun etmez.)
- Do you mind opening the window? (Pencereyi açmanızda sakınca var mı? / Pencereyi açar mısınız?) (Bu kullanım, kibar bir ricadır.)
Benzer Fiiller: Sadece "love", "like", "don't mind" değil, aynı kategoriye giren başka fiiller de vardır ve onlardan sonra da genellikle -ing kullanılır: enjoy (hoşlanmak, keyif almak), dislike (hoşlanmamak), hate (nefret etmek), prefer (tercih etmek - bazen to+V ile de kullanılır).
- We enjoy watching old movies. (Eski filmler izlemekten keyif alırız.)
- He hates waking up early. (Erken kalkmaktan nefret eder.)

Like + -ing ve Would Like + to + V Farkı

Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, like + -ing yapısı ile would like + to + V yapısının arasındaki farktır.

Like + V-ing: Genel beğeniyi, bir aktiviteyi yapmaktan hoşlanma durumunu ifade eder.
- I like eating pizza. (Genel olarak pizza yemeyi severim.)
Would like + to + V: Belirli bir zamanda yapmak istediğiniz, niyetinde olduğunuz bir şeyi ifade eder. "İstemek" anlamındadır.
- I would like to eat pizza tonight. (Bu akşam pizza yemek istiyorum.)

Bu iki yapı arasındaki farkı anlamak, doğru zamanda doğru ifadeyi kullanmak açısından çok önemlidir.

Cümle Yapıları

"Love", "like", "don't mind" + Gerund yapısının olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde kullanımı:

Olumlu Cümleler (Affirmative Sentences): Özne + Fiil (love/like/don't mind vb.) + Fiil-ing

She likes dancing. (Dans etmekten hoşlanır.)
We love hiking. (Doğa yürüyüşü yapmayı severiz.)
I don't mind sharing my room. (Odamı paylaşmayı sorun etmem.)

Olumsuz Cümleler (Negative Sentences): Özne + don't/doesn't + Fiil (like/love/mind) + Fiil-ing

He doesn't like cooking. (Yemek yapmaktan hoşlanmaz.)
They don't love cleaning. (Temizlik yapmayı sevmezler.)
She doesn't mind living alone. (Yalnız yaşamayı sorun etmez.)

Soru Cümleleri (Interrogative Sentences): Do/Does + Özne + Fiil (like/love/mind) + Fiil-ing?

Do you like learning new things? (Yeni şeyler öğrenmeyi sever misin / hoşlanır mısın?)
Does he love playing football? (Futbol oynamayı sever mi?)
Do they mind helping us? (Bize yardım etmelerinde sakınca var mı?)

Kullanımda Dikkat Edilmesi Gerekenler ve Sık Yapılan Hatalar

-ing Takısını Unutmak: En sık yapılan hata, bu fiillerden sonra fiilin yalın halini kullanmaktır. I like read yanlıştır, doğrusu I like reading olmalıdır.
Like/Love/Hate + to + V Kullanımı: "Love", "like", "hate" fiilleri bazen to + V yapısıyla da kullanılabilir (örn: I like to read). Özellikle "love" ve "hate" ile kullanıldığında anlam genellikle çok değişmez, "like" ile kullanıldığında ise bazen bir alışkanlığı veya doğru/gerekli olduğunu düşündüğü bir eylemi anlatabilir (örn: I like to clean my room on Saturdays - Her Cumartesi odamı temizlemeyi severim/yapmayı tercih ederim). Ancak genel olarak bir aktiviteden duyulan keyif anlatılırken -ing formu çok yaygın ve doğal durur. Don't mind fiili ise neredeyse her zaman -ing ile kullanılır.
Would Like ile Karıştırmak: I like going out (genel beğeni) ile I would like to go out tonight (bu akşam dışarı çıkmak istiyorum - istek) arasındaki farka dikkat etmek önemlidir.

Örnek Metin

İşte bu yapıları içeren kısa bir metin:

My sister and I have very different hobbies. I like reading books and watching documentaries. I also love listening to podcasts while I'm walking. My sister, however, enjoys playing sports, especially basketball. She doesn't mind practicing for hours every day. We both like spending time with our family, and luckily, nobody minds helping with the chores around the house.

(Kız kardeşimle çok farklı hobilerimiz var. Ben kitap okumayı ve belgesel izlemeyi severim/hoşlanırım. Yürürken podcast dinlemeyi de çok severim. Kız kardeşim ise spor yapmaktan keyif alır, özellikle de basketboldan. Her gün saatlerce antrenman yapmayı sorun etmez/umursamaz. İkimiz de ailemizle vakit geçirmeyi severiz ve neyse ki, ev işlerinde yardım etmeyi kimse sorun etmez.)

Sonuç: Aktiviteleri İsimleştirmenin Gücü

"Love", "like", "don't mind" gibi fiillerden sonra -ing takılı fiil (Gerund) kullanmak, İngilizce'de bir aktiviteyi, bir deneyimi veya bir durumu ismin yerine koymanın yaygın ve doğal bir yoludur. Bu yapıyı doğru kullanmak, kendinizi daha akıcı ve doğru ifade etmenizi sağlar. Genel beğenilerinizi, hoşlanmadığınız şeyleri veya sizin için sorun olmayan durumları anlatırken bu kalıbı hatırlayın.

Bol bol pratik yaparak, dinleyerek ve okuyarak bu yapıya kolayca hakim olabilirsiniz.

Bu konu hakkında sormak istediğiniz başka bir şey var mı? Veya bu fiillerle ilgili kendi cümlelerinizi kurmak ister misiniz? Yorumlarda paylaşın!